Astrakid’in hikayesi bu sorunun peşine düşen bir kişi ve yol arkadaşları ile başladı.

Ömürlerini öğrenmeye adamış Astrakid ekibi, yolları kesiştiğinde ilk sorularının cevabını çoktan bulmuşlardı: İnsan merak ile öğreniyordu. Öğrenmek için gereken enerjinin ve motivasyonun hazinesiydi merak. 

Peki insan merak ettiğini nasıl en yetkin bir şekilde öğrenir? 

Öğrenmekten kasıt özellikle ezberlemek, sınavlardaki soruları sınav sona erdikten yarım saat sonra sonsuza kadar unutacak şekilde geçici hafızaya depolamak, yığınların arasında yığınlarla kıyasıya yarışmak değilse, insan nasıl öğrenir?

Öğrenmekten kasıt, gerçek ne kadar uzakta ve derinde olursa olsun onu bulmak, bir merak uğruna her taşın altına bakmak, her beynin bilinmez köşelerine uğramak, bir harf, bir cümle, bir yorum, bir bakış açısı için dünyanın öbür ucuna seve seve gitmek, merak ettiği şeyi rüyalarında görmek ise,  öğrenmek kesinlikle okul duvarlarının ardına, okul yıllarına hapsedilecek bir eylem değildi. Öğrenme hali zamansız ve mekansızdı.

Pandemi ile tüm dünyayı etkisi altına alan süreçte geminin idaresini ellerine alıp çok büyük bir işe kalkıştılar: Kendi çocuklarına öğretmek.

 Tıpkı kendi yolculuklarında deneyimledikleri gibi,  öğrenmeyi bilen meraklı birini artık hiç kimse hiçbir kuvvet durduramaz, bu doğru. Fakat kendi çocuklarına öğretme serüveni ile derinlerde bir yerde hepimizin bildiği gerçekle yüzleşeceklerinin farkındaydılar: “bilmek ayrı, öğretmek ayrıdır.”

Sırf meraklarından, alanlarından bağımsız bir şekilde, psikoloji, çocuk psikolojisi, çocuk eğitimi, aile içi iletişim, erken çocukluk dönemi öğrenmesi üzerine sayısız okumalar yapmışlardı. Şimdi tüm bu birikimi kendi çocukları için ortaya koyma vaktiydi. İlk mentorlüklerini birbirlerine veren Astrakid ekibi, çocuklarını gözlemleyerek her biri için dijital ve kişisel müfredat oluşturdular.  Homeschooling dinamiklerine, teknoloji çağına doğan çocukları için en iyi yazılımları  dahil ederek oldukça özgün bir harman geliştirdiler.  Mentorlük yaptıkları çocuklar ve aileler giderek genişledi. Tüm çocukların ailelerinden aldıkları yola koyucu geri bildirimler, bildiklerini paylaşma tutkusu ile birleşince Astrakid doğdu. 

Burası AstraKid Online Dil Okulu

Burada birinci ilkemiz tıpta bilinen “primum non nocere” yani “önce, zarar verme” ilkesidir. Öğrenme ortamının rüşvet, tehdit, ödül, ceza gibi merak duygusunu baskılayan unsurlardan arındırılması için velilerimize seminerlerle rehberlik sağlıyoruz.

Diğer yandan dünya tarihi boyunca istisnasız tüm başarı hikayelerinin arkasında yatan “istikrar” kavramını hem aileye hem miniklerimize kazandırmak için süreç boyunca destek veriyoruz.

LMS (Learning Management System)ler aracılığı ile çocuklarımızı tek tek gözlemliyor, velilerimize sağlıklı analizleri geç olmadan raporluyoruz.

Çocuklar için öğrenme durdurulamaz ve ertelenemez bir ihtiyaçtır. Astrakid Online Language School sistemi ile öğrenme pandemide, seyahatte, köyde, her an devam ediyor.

Her çocuk ve her aile  özgündür. Çocuklarımıza esnek ve özgün zaman yönetimi imkanı tanıyoruz. Canlı dersi ne zaman yapacağınızı ise siz velilerimiz belirliyor.

Çocuklara “kendi temposunda yürüme” ve  “kendisinin en iyisi olma” imkanı tanıyoruz.

Bütüncül yaklaşıyoruz. Seminerler, yazılımlar ve canlı dersleri harmanlayarak  dil eğitimindeki tüm alanları geliştiriyoruz.

Siz İngilizce’yi bize bırakın, biz çocuklarınızı bir “hediye” olarak kabul ederek eğitelim. Tıpkı kendi çocuklarımıza yaptığımız gibi… 

Onlara en iyisini sunduğunuzda neler başarabildiklerini Astrakid’le keşfedin. Birkaç on yıl sonra geriye dönüp baktığınızda verdiğiniz kararın onlar için en büyük hediye olduğunu göreceksiniz.

Betül Sönmez Öztekin