Ev Okuluna İlham Veren Model: Ters Yüz Edilmiş Sınıfların Öyküsü

Geleneksel sınıf modeli, öğretmenin dersi anlattığı, öğrencilerin not aldığı ve evde ödev yaptığı yapıyı esas alır. Ancak eğitim dünyası, özellikle dijitalleşmenin etkisiyle bu modeli sorgulamaya başladı. Sınıf içi zamanın daha verimli kullanılmasını amaçlayan yeni bir yaklaşım ortaya çıktı: Ters yüz edilmiş sınıflar (Flipped Classrooms). Peki bu model nereden çıktı, nasıl evrildi ve evde eğitim (homeschooling) sürecine nasıl entegre edilebilir? Gelin birlikte göz atalım:

Ters Yüz Edilmiş Sınıf Modeli Nedir?

🎥 “Ders sınıfta değil, video üzerinden evde izlenir. Sınıf zamanı ise soru çözümü ve akran öğrenmesine ayrılır.”

İşte bu kadar sade ve bu kadar etkili. Çünkü artık bilgiye ulaşmak için öğretmenin tahtada anlatmasına saatler harcamamıza gerek yok. Bilgi ekranda. Peki öğretmen ne yapar? Rehberlik eder. Dinler. Takip eder. Soruları birlikte çözer. Öğrenmeye alan açar.

👫 Akran öğrenmesi, ters yüz edilmiş sınıfların en güçlü taraflarından biri de budur. Öğrenciler birbirlerine anlatırken öğrenmenin kalıcılığı artar. Hem özgüven kazanırlar, hem dili aktif kullanırlar, hem de kendi öğrenme sorumluluklarını üstlenirler. Ders ortamı sessiz ve uyuşmuş öğrencilerin değil, beyin fırtınası yapıp heyecanla konuşan ve tartışan öğrencilerin ortamına dönüşür.

Bu modelin güzelliği şu: “Her öğrenci kendi hızında öğrenir. Kimse geride kalmaz. Kimse önde gitmek zorunda da değildir.”
Sınıf sessiz bir izleyici topluluğu değil, birlikte düşünen bir topluluğa dönüşür.


Maureen J. Lage ve Arkadaşlarının Öncülüğü (2000)

Ters yüz sınıf modelinin akademik zeminine inildiğinde, ilk dikkat çeken çalışmalardan biri, Maureen J. Lage, Glenn J. Platt ve Michael Treglia tarafından 2000 yılında yayımlandı:

“Inverting the Classroom: A Gateway to Creating an Inclusive Learning Environment”

Bu çalışmada ekonomi dersi, geleneksel yöntem yerine video ve dijital içeriklerle evde çalışılacak şekilde tasarlandı. Sınıf saatleri ise problem çözme, tartışma ve bireysel destek gibi etkinliklere ayrıldı. Sonuçlar, hem öğrencilerin başarılarında hem de derse katılımlarında olumlu etkiler gözlendiğini ortaya koydu.


Jonathan Bergmann ve Aaron Sams (2007)

Ters yüz sınıf modelini popülerleştiren isimler ise Colorado’da kimya öğretmenliği yapan Jonathan Bergmann ve Aaron Sams oldu. 2007 yılında devamsızlık yapan öğrencileri desteklemek ve derse erişimlerini kolaylaştırmak için video dersler çekmeye başladılar. Ancak fark ettiler ki, bu videolar sayesinde sınıftaki bütün öğrencilerle daha verimli ve bireyselleştirilmiş zaman geçirebiliyorlardı.

Onların yayımladığı kitap:
“Flip Your Classroom: Reach Every Student in Every Class Every Day” (2012)
Flipped Learning modelinin öğretmenler arasında yaygınlaşmasında temel kaynaklardan biri haline geldi.


Salman Khan ve “Duvarsız Okul” Hayali (2008)

2004 yılında, Salman Khan, kuzenine matematik anlatmak için YouTube videoları hazırlamaya başladı. Bu videolar öyle ilgi gördü ki 2008’de Khan Academy’yi kurdu. Khan’ın yaklaşımı yalnızca içerik sunmakla kalmadı, bireysel öğrenme takibi, ödüller, oyunlaştırma gibi unsurları da eğitim sürecine dahil etti.

Salman Khan, okulun “duvarlarla sınırlı olmayan, her çocuğun kendi hızında öğrenebildiği bir alan” olması gerektiğini savundu. “Herkes için ücretsiz ve erişilebilir, üstelik dünya standartlarında eğitim” arzusu amacına ulaştı. Onun bu vizyonu, flipped classroom modelinin bireysel öğrenme boyutunu daha da güçlendirdi.


Ters Yüz Edilmiş Sınıf Modeli Evde Eğitime Nasıl Uyarlanabilir?

Ters yüz edilmiş sınıflar (flipped classroom) modeli, homeschooling (evde eğitim) süreciyle harika bir uyum yakalayabilir çünkü zaten bireysel öğrenme temposu, kişiselleştirme ve aktif öğrenmeye dayalıdır. Bu iki modelin ruhu birbirini çok iyi tamamlar.

İşte ters yüz edilmiş sınıflar modelini homeschooling’e uyarlamak için bazı ipuçları:


1. Ders Anlatımlarını Dijitalleştir

  • Konu anlatımını içeren videolar (Khan Academy, YouTube, kendi hazırladığınız içerikler) öğrencinin kendi başına izleyebileceği şekilde düzenlenir.
  • Bu videolar “ev ödevi” yerine geçer; çocuk konuyu ekrandan öğrenir, istediği kadar durdurup tekrar izleyebilir.
  • Ebeveynin “öğretme” yükünü oldukça profesyonel bir şekilde hafifleten bu yöntem çocuğun daha etkin öğrenmesine yol açarken, ebeveynin de bilmediği içerikleri anlatma ve öğretme kaygısını önler.

Neden önemli?
Çocuk, bilgiyi kendi hızında, kendi zamanı ve dikkat ritmiyle alır. Özellikle dikkat dağınıklığı veya öğrenme farkı olan çocuklarda bu büyük bir avantajdır.


2. “Sınıf Zamanı”nı Tartışmaya ve Uygulamaya Ayır

  • Videodan öğrenilen bilgileri çocuğun ebeveyne anlatması, üzerinde konuşmak, sohbet etmek, “Sence bu neden böyle? Böyle olmasaydı nasıl olurdu?” gibi ucu açık sorularla beyin fırtınası yapmak, öğrenilen bilginin içselleştirilmesine katkıda bulunacaktır.
  • Öğrenilen bilgilerle birlikte etkinlik yapın: deneyler, dramalar, projeler, oyunlar, tartışmalar.
  • Örneğin: Fen konusunu izlediyse, ertesi gün birlikte küçük bir deney yapın. Sosyal bilgiler videosunun ardından konuya dair karakter canlandırmaları oynayın.
  • Matematikte video anlatım sonrası birlikte problem çözme etkinliği yapın. Bu sırada akran varsa birbirlerine anlatmalarını teşvik edin.

3. Fiziksel veya Sanal Olarak Akran Ortamı Oluştur

  • Eğer evde birden fazla çocuk varsa, akran öğrenmesini aktif kılın. Öğretmencilik oyunlarında çocukların birbirlerine nasıl yardımcı olduklarını ve basitleştirilmiş bir şekilde karmaşık problemleri anlattıklarını görmek harika bir his.
  • Eğer evde başka çocuk yoksa online platformlar aracılığıyla birkaç homeschool öğrencisini haftalık tartışma oturumlarında buluşturabilirsiniz.
  • Kitap kulübü, bilim saatleri, “bugün ben anlattım” köşeleri gibi etkinlikler bu ortamı zenginleştirir.

4. Ebeveyni Bir Bilgi Kaynağı Değil, Bir Rehber Olarak Konumlandır

  • Öğretici (veli, öğretmen, mentor), sadece “anlatan” değil; sorularla düşünmeye yönelten, çocukların üretimlerini dinleyen ve derinleştiren kişi olur.
  • “Bugün ne öğrendin?” yerine “Bugün seni düşündüren ne oldu?” gibi sorularla yaklaşılır.

5. Çocuğa Sorumluluk Ver, Kendi Öğrenme Sürecinde Aktif Rol Almasını Sağla

  • “Bu haftaki konuyu sen seç, videosunu bulalım ve birlikte çalışalım” diyerek özerklik kazandır.
  • Kendi anlatım videolarını kaydetmesine fırsat tanı: hem tekrar eder, hem anlatmayı öğrenir.

Sonuç Olarak;

Ters yüz edilmiş sınıflar, sadece pedagojik bir teknik değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimidir. Öğrenmeyi dijitale, tartışıp geliştirmeyi ise akran temelli ortamlara; otorite kurmak yerine ilham veren, yol açan öğretmenlere bırakmak, gerçek öğrenme devriminin temelini oluşturur.

Bu modeli homeschooling sisteminize uyarlayarak hem çocukların içsel motivasyonlarını artırabilir hem de onlara çağın gerektirdiği eleştirel düşünme, üretkenlik ve özgüven becerilerini kazandırabilirsiniz.

Betül Sönmez Öztekin

Kaynakça
  1. Lage, M. J., Platt, G. J., & Treglia, M. (2000). Inverting the Classroom: A Gateway to Creating an Inclusive Learning Environment. Journal of Economic Education, 31(1), 30–43.
  2. Bergmann, J., & Sams, A. (2012). Flip Your Classroom: Reach Every Student in Every Class Every Day. ISTE/ASCD.
  3. Bishop, J. L., & Verleger, M. A. (2013). The Flipped Classroom: A Survey of the Research. ASEE National Conference Proceedings.
  4. Chen, Hsieh & Wang (2014). Effects of flipped classroom on learning outcomes: a quasi-experiment. Computers & Education, 79, 16–27.

Çocuğunuz için eğitim ipuçlarını kaçırmayın!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir